30 Haziran 2013 Pazar

Haim Nahum Kimdir?

Haim Nahum, 1873 yılında Manisa'da doğdu. Babası küçük bir memurdu. Genç yaşta büyükbabasıyla Filistin'e giderek İbranice ve Arapça öğrendi. Ülkeye döndüğünde arzusu İstanbul'da İslam hukuku vediplomatlık eğitimi görmekti. Ailesinin maddi olanakları yeterli olmadığından 1891'de Alliance Israelite Universelle kuruluşuna başvurarak; hukuk, teoloji ve diplomatik öğrenimi görmek için yardım istedi. İsteği kabul edilen Nahum, 1893-1897 arasında Paris Ruhani Okulu'nda öğrenim gördü. 1897'de haham tayin edilmeden 1895'te Teoloji Yüksek Okulu'ndan; 1896'da ise yaşayan Doğu dillerinden edebi Arapça ve Farsça bölümlerinden diploma almayı başardı.
Aynı yıllarda Paris'teki Yahudiokullarında ders verdi. Paris'te bulunduğu sürece sürgündeki Jön Türklerin çevresine katıldı. Kurmuş olduğu ilişkiler, İstanbul'a döndüğünde politik yaşamında büyük yararlar sağladı.

Nahum 1897'de İstanbul'a dönüşünde Ruhani Okulu'nda ders vermeye başladı. Aynı zamanda hahambaşılığın yönetiminde de görev aldı. Çalışmaları, Alliance tarafından desteklenen Nahum 1898'de Bulgaristan, 1902'de ise Roma başhahamlığına aday gösterildiyse de seçilemedi. 1908'de II. Meşrutiyet'in ilanıyla görevinden istifa eden Moşe Levi'nin yerine hahambaşı seçilen Haim Naum bu görevini 1919'a kadar sürdürdü. Seçimler sırasında Alliance ve yandaşlarının politik yönü zayıf ve silik bir kişiliğe sahip kayınpederi Abraham Danon'u desteklemiş olmaları, Nahum'un hahambaşı seçilmesini engellememiştir.

Haim Nahum'un hahambaşı seçilmesi Osmanlı Yahudileri tarafından coşkuyla karşılandı. Osmanlı topraklarında ve Doğu'daki çoğu hahamın dindarlıklarının bağnazlık mertebesine ulaştığı bir ortamda seçilen Nahum görevinde başarı elde edebilmek için o dönemde bağnazlıkla savaşan en önemli Yahudi kuruluşu Alliance'dan destek aldı. Böylece Türk Yahudilerinin tarihinde Fransız cephesi ve Alliance, Alman cephesi ve Hilfsverein karşısında önemli bir zafer elde etmiş oldu.

Görevde bulunduğu süre zarfında özellikle Alliance karşıtı Yahudi Cemaati Konseyi üyelerinin engelleriyle karşı karşıya kaldı. Siyonizmi benimseyen ve Osmanlı İmparatorluğu'nun o günkü zor koşullarında Filistin'de Yahudilerin bağımsız bir yönetimle yaşamalarına karşı olan Hahambaşı Nahum, tüm görev süresi boyunca bir Yahudi devleti fikrini savunan Siyonist Yahudi liderlerle Osmanlı yetkilileri arasında iletişimi sağlamaya çalıştı.

Osmanlı İmparatorluğu'nun en zor ve en hassas döneminde görev yapan Nahum, Fransa'ya ve Fransız kültürüne olan yakınlığıyla bilinmesine rağmen cemaatinin ve ülkesinin menfaatleri için Amerikan diplomatik çevrelerine de girmeyi başarmıştır. 1909-1917 arasında Amerika Birleşik Devletleri'nin üç Yahudi büyükelçiyi İstanbul'a atamasının, Nahum'un bu ülke diplomatik çevreleriyle kurmuş olduğu iyi ilişkilerin bir neticesi olduğu bilinmektedir. Bu ilişkileri Osmanlı yönetiminin dikkatini çekti. Nahum'un Amerika büyükelçisi olarak tayin edilmesi birkaç kez gündeme geldiyse de bu gerçekleşmedi. Nahum'un hahambaşılık görevi öncesinde, sırasında ve sonrasında sarayla ve hükümet yetkilileriyle kurmuş olduğu ilişkiler 1910'da kendisine mebusluk teklif edilmesini sağladı. Ancak Yahudi cemaati ileri gelenleri iki görevi yürütmesinin imkânsız olduğunu ileri sürerek Haim Nahum'un bu görevi kabul etmemesini sağladılar.

Nahum 1918'de Sadrazam Ahmed İzzet Paşa tarafından Amerika Birleşik Devletleri'ne gönderildi. 1917'den beri kesilmiş olan ilişkilerin canlandırılması gerekmekteydi. Temaslarına Avrupa'dan başlayan Nahum gerekli ülkelerin giriş vizesi vermemesi üzerine görevini tamamlayamadı.

Nahum 1919'da, Amerika Birleşik Devletleri'nin eski İstanbul büyükelçisi Henry Morgenthau'yla görüşmek üzere Avrupa'ya gitti. Konu Türkiye'nin geleceğiydi. Seyahatinde yeni devletin sınırları, Kemalistlerin fikirleri ve Mustafa Kemal'in kişiliği hakkında sayısız temaslarda bulundu, basın toplantıları düzenledi. Fransız basınında röportajları yayımlandı. Nahum ayrıca Fransa ile Türk milliyetçi hareketi arasında yapılabilecek bir antlaşmayı muhtelif defalar dile getirdi.

Görevinden istifa ettiği 1919'dan Kahire başhahamı seçildiği 1926'ya kadar Paris'te oturan Nahum, bu dönemde de siyasetle ilgilendi. Özellikle Fransız basınında kurulmakta olan Türkiye Cumhuriyeti ve Kemalist akımla ilgili demeç ve röportajları yayımlandı. 1922'de Cumhuriyet'in ilanından önce yeni bir kampanyayla büyük güçlerin Ankara hükümetiyle barış anlaşmaları imzalamaları için çaba gösterdi. Kemalistlerin propagandasını yaptı. 1923'te Türk heyetinde yer alarak Lozan Barış Konferansı'na katıldı. Bu hizmetinden ötürü Türk hükümeti tarafından Efendiunvanı verilerek ödüllendirildi.

Nahum 1926'da başhamam seçilmesi üzerine Kahire'ye yerleşti. Kısa bir süre sonra senatör tayin edildi. Mısır'daki Yahudi Etütleri kuruluşunun kurucularından olan Nahum'un 1934'te iki eseri yayımlandı; Administration des biens privés et des palais royaux (Kraliyet Saraylarının ve Özel Mülkiyetinin Yönetimi) ve Recueil des firmans impériaux ottomans (Osmanlı İmparatorluğu Fermanları).

Mısır toplumu tarihi üzerine çalışmaları özel önem taşır. 1944'te Mısır Yahudileri Tarih Araştırmaları Derneği'nin (Société d'Etudes Historiques Juives d'Egypte) yeniden kurulmasına yardım etti ve onursal liderliğini yaptı. Dünya Yahudilerinin birbirleriyle ilişki kurmasına yardımcı oldu.

İsrail'in kurulmasından sonra 1940'ların sonlarında ve 1950'lerin başlarında Mısır'da yükselişe geçen Arap milliyetçiliği Mısır Yahudilerini zor durumda bıraktı. Nahum bu dönemde Yahudilere dönük yaptırımların ve baskıların yumuşatılması için uğraştı. Jak ve Bernar Nahum'un babası, Jan Nahum'un dedesidir.

Haim Nahum, 1960 yılında Kahirede öldü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder